Almanya’ya 1970’lerde giden Adanalı bir anne ve Türkmenistanlı bir babanın oğlu olan Haluk Piyes, Almanya’da ilkokulda çok sevdiği Türk Edebiyatı hocasının desteği ile tiyatro kurslarına gitti. Arkadaşlarının şiddete eğilim göstermesi üzerine hukuk okumaya karar verdi. Hukuk eğitimiyle birlikte tiyatro ve sinema eğitimi de alan Piyes, bu arada boks da yaptı. Bir ara fuarlarda sunuculuk yapan genç oyuncu, New York’taki Actors Studio’da yaklaşık üç ay sinema üzerine eğitim aldı. Pusat dizisi ile ekranlarda da boy göstermeye başlayan başarılı oyuncu, Pusat projesini anlattı.
Pusat projesinde yer almaya nasıl karar verdiniz. Size evet dedirten nedenler neler oldu?
Pusat projesini zaten Osman Sınav ile birlikte tasarladığımız için projeyi kabul edip etmemek gibi bir durum söz konusu olması. Başından beri dizi için birlikte çalıştık.
Pusat karakteri için özel bir çalışma yaptınız mı, ne kadar süre çalıştınız?
Geçmişte boks sporu ile uzun süre ilgilendiğim için üç aylık bir çalışma süreci ile karakter için son derece iyi şekilde hazırlanmış oldum. Boks sahnelerinde zorlanmıyorum. Aksine benim için gayet keyifli bir antrenman oluyor.
Pusat özellikle Sivaslılar ve Aleviler tarafından ilgiyle izleniyor. Bu kadar ilgi göreceğini tahmin ediyor muydunuz?
Pusat’ın ayrım gözetmeden her kitleye hitap etmesinden son derece memnunuz. Sadece Sivaslılara ve Alevilere hitap eden bir dizi değil. Hikâyenin Sivas’ta başlamasından dolayı böyle bir durum ortaya çıkmış olabilir.
Daha önce oynadığınız iki dizide uzun soluklu olmadı. Dizilerin bu kadar kısa süreli olması sizi nasıl etkiledi?
Olumsuz anlamda etkilendiğimi kesinlikle söyleyemem. Çünkü yer aldığım her proje ile farklı deneyimler kazandım.
Almanya’da başlayan oyunculuk kariyerinizi Türkiye’de devam ettirmeye nasıl karar verdiniz?
Barış Pirhasan ile 2002 yılında başlayan diyalogumuz, benim Türkiye’yi yakından tanımaya başlamama sebep oldu. Türkiye’deki hikâyelerin, kulislerin, yeteneklerin, oyuncuların yani her şeyin farkına vardım. Bu nedenle Türkiye’de oyunculuk kariyerine devam etmeye karar verdim.
Almanya’daki sinema otoriteleri sizi dünya çapında oyunculuk yapabilecek potansiyelde görüyor. Ama siz şu anda Türkiye’desiniz. Bunun özel nedenleri var mı?
Sahip olduğum bu zenginliği evrensel bir proje bazında tüm dünyaya sunmak istiyorum.
Bundan sonra Türkiye’ye yerleşmek ve kariyerinize burada devam etmek gibi kafanızda bir proje var mı?
Şu an Pusat projesinin başrol oyuncusu olduğum için aralıksız olarak Türkiye’deyim. Ayrıca kendi çekeceğim sinema filmi projelerimin en az 4 tanesini de Türkiye’de gerçekleştirmeyi planlıyorum. İşlerim iyi gittiği sürece Türkiye’de kalmayı planlıyorum.
Almanya’da şu an Fatih Akın, Yaşamın Kıyısında filmiyle Oscar Aday Adayı. Siz Türk sineması adına bu gelişimleri nasıl buluyorsunuz?
Türk sinemasının yurtdışında getirdiği her ses bizi mutlu ediyor. Her şeyin çok daha iyi olacağına inanıyorum ve bunu bütün kalbimle istiyorum.
Oynadığınız dizilerle birlikte kadın hayranlarınız arttı mı?
Genel olarak sokakta yürürken karşılaştığım olumlu tepkiler arttı. Ama gün boyu hayranlarım arttı mı artmadı mı diye düşünen, açıkçası buna kafa yoran bir insan değilim.
Rol arkadaşınız Yasemin Balık’la ilişki yaşadığınız haberleri çıktı. Bunun doğruluk payı var mı?
Tabii ki hayır! “Bütün başroller birbirine aşık olur” diye bir klişe yerleşmiş. Fakat buna bir dur demek lazım. Ayrıca ben özel hayatımla ilgili olarak değil, işimle anılmak isterim. Ne kadar dobra bir insan olduğumu herkes bilir. Gerçek payı olsaydı bunu da herkese söylerdim. Bu tip medyatik yaklaşımlara tenezzül bile etmem.
7 Ekim 2007 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder